Neyzen Ali Doğan Ergin:

Sanatta Disiplin Hayattan Bağımsız Değildir

Üstat Ali Doğan Ergin, Türk Klasik ve Tasavvuf Müziği’nin en önemli isimlerinden. Eşi Tülin Alkan Ergin ile bir telif konusu için tanışmamızdan sonra üstâdın deha kimliğini keşfetme sürecim başladı. Tülin Hanım’ın son derece zarif, duygulu yaklaşımı bu tanışma sürecini hızlandıran etki oldu. Mûsikî kültürümüzün en önemli sîmalarından olan Doğan Ergin’in öne çıkmadan gerçekleştirdiği pek çok atılımı anladıkça, aslında sanatını hayatı olarak yaşamış bir şahsiyeti ve onun mütevâzı dünyasını keşfettim. Hayatı boyunca bir Mevlevî’yi, bir Sûfî’yi, sonsuz bir insan sevgisini barındırdığı kalbini bir krize teslim ettiği 29 Haziran 1998 gününe kadar çalışmayı, araştırmayı bırakmamış bir şahsiyeti anlamak, kavramak, onunla hemhâl olmayı gerektiriyordu. Hakkında bir analiz yazmak yerine şahs-ı mânevîsi ile bir sohbet gerçekleştirmenin daha doğru olacağı kanaatini eşi Tülin Ergin Hanımefendi’ye ifade ettiğimde aldığım müspet cevap, beni son derece memnun etti. Onun şahs-ı mânevîsinin ve dostlarının bana ifadelerinin ışığında tarafsız ve üstâdın kendi duruşundan mülhem bir sohbeti size aktarmaya çalıştım. Haftalarca zihnimde ve yüreğimde yaptığım bir sohbeti sizinle paylaşarak bu eşsiz, prensip sahibi ve sağlam karakterli olarak tanınmış, esaslı mûsikî bilgisine rağmen bu yolda şöhrete değil, daima hizmete talip olmuş şahsiyeti en yalın bir şekilde hatırlatmak istedim.