Röportaj: Nebahat KONU YILMAZ
Dile kolay tamı tamına 50 sene Türk Müziğine emek vermiş Tülûn Korman… Yaşadığı kırgınlık sadece hayata karşı değil… Türk mûsikîsinin yaşadığı kalite sorununu ifade ederken, yüreğindeki sıkıntıyı gözlerinden anlayabiliyorsunuz: “O gün müziğimizin zamanımıza gelişini sağlayan en iyi öğretme yöntemi bir meşk usûlü vardı. O meşk usûlünün faydası; hocanın tavrını, tarzını veyâhut üslûbunu alırdınız ama sonra siz kendinize oturturdunuz. Bu sizin üslûbunuz olurdu, öyle bir geçiş kalmadı artık.” diyor. Mûsikînin umman gibi bir sese sahip ender isimlerinden Korman. Sadece ender bir ses değil, aynı zamanda geldiği geleneğin eğitim anlayışını öğrencilerine aktarmış bir eğitimci de… Eşi Cahit Peksayar’ın vefâtından sonra pek tadı kalmamış hayata karşı… Ancak o temsil ettiği değerler ve rûhunda barındırdığı estet bir medeniyetin zarâfetiyle hâlâ bir zirve… Belki bu yüzden söylediği her sözü, her kelimeyi, her sitemi, her beğeniyi ciddiye almamız lâzım…